TÜRKÇİMENTO
Beton, sadece yapıda görünen tekil bir malzeme değil, çok yönlü etkileşimlerin, teknik ve hesaplamalı süreçlerin, dijital tasarım pratiklerinin ve sosyal ilişkilerin iç içe geçtiği geniş bir ağın vücut bulan son temsil biçimidir.
“Network” teması, betonun temel bileşenleri ve üretim süreçlerindeki etkileşimlerin birbirine bağlılığını vurgular. Bu tema, çimento, su ve agreganın kimyasal yapılarından başlayarak, üretim, tasarım ve uygulama aşamalarında ortaya çıkan dinamik, çok katmanlı bir ilişki ağına işaret eder. Yani, her bileşenin ve sürecin kendi içinde karmaşık bağlantılar oluşturduğu, bütünsel bir sistemin parçası olduğunu anlatır.
Günümüz dünyasında “network/ağ” kavramı, çoğunlukla dijital altyapılar ya da sosyal medya ağları üzerinden tanımlansa da mimarlık ve yapı üretim süreçlerinde çok daha derin ve çok katmanlı bir yapıya sahiptir. Beton, yekpare ve durağan bir malzeme gibi görünse de bileşenleri olan çimento, su ve agreganın bir araya gelmesiyle oluşan bileşik yapısıyla, çok sayıda fiziksel, kimyasal ve endüstriyel girdinin oluşturduğu ağı temsil eder.
Beton, yalnızca bir yapı elemanı değil; arkasında yer alan üretim ve tedarik süreçlerinin oluşturduğu geniş bir ilişki ağının ürünüdür. Betonun üretim süreci yalnızca fiziksel karışımları değil, aynı zamanda zamanlama, oranlama, uzmanlık ve ekip koordinasyonunu içerir. Hazır beton sistemlerinde olduğu gibi, malzemenin anlık olarak üretilip tüketilmesi gerekliliği, lojistik planlama ile üretim sahası arasında güçlü bir iletişim ağı gerektirir. Beton hem teknik hem de organizasyonel olarak bir üretim ağı üzerinden var olur.
Beton tasarım sürecine dair ilişkisel bir ağ bulunur. Betonun biçim kazanabilmesi, kalıplar, donatılar ve katkı maddeleri gibi ek bileşenlerin birlikte çalışmasını gerektirir. Donatılar taşıyıcı sistemleri oluştururken, kalıplar betonun biçimsel kimliğini belirler; katkı maddeleri ise işlenebilirlik, dayanım, geçirimsizlik gibi performans niteliklerini optimize eder. Bu farklı bileşenlerin ortak bir hedef doğrultusunda, eş zamanlı ve koordineli biçimde çalışması; tasarımdan üretime uzanan, entegre bir yapısal ağı mümkün kılar.
Betonun zaman içindeki dönüşümüne dair bir ağ ilişkisi belirir. Atık betonun tekrar hammaddeye dönüştürülmesi gibi döngüler, betonun zaman içinde başka ağlara bağlandığını gösterir. Böylece, betonun ömrü boyunca geçirdiği tüm değişimler, maddesel bir hafıza ağı olarak okunabilir.
Yeni teknolojilerle birlikte geliştirilen “akıllı beton” sistemleri, içerisine yerleştirilen sensörlerle sıcaklık, nem, basınç gibi verileri anlık olarak iletebilmekte; yapının izlenmesine ve müdahalelere olanak sağlamaktadır. Bu gelişmeler, betonu artık yalnızca pasif bir yapı malzemesi olmaktan çıkarıp, dijital verinin üretildiği ve aktarıldığı dinamik bir veri ağı parçası haline getirir.
Betonun varlığı yalnızca fiziksel bir dayanımı temsil etmez; aynı zamanda güven üzerine inşa edilen bir sistemin taşıyıcısıdır. Malzemenin dayanıklılığına duyulan güven, onu tasarımda tercih edilen bir unsur haline getirirken; üretim zincirindeki her adım, ekipler arasındaki açık iletişim ve karşılıklı güvenle mümkün hale gelir. Bu bağlamda, network yalnızca teknik ya da estetik bir organizasyon değil, aynı zamanda kolektif bir güven mimarisidir. Bu süreç üretim birlikteliğinin de güven temelli bir ağ oluşturacağını varsayar.
Fiziksel ve dijital ağların kesişiminde yer alan tüm bu katmanlar bir araya geldiğinde, “network I ağ” kavramı merkezi bir kavramsal çerçeve haline gelir. Beton, bu bağlamda sadece bir malzeme değil, çok yönlü etkileşimlerin, teknik süreçlerin, tasarım pratiklerinin ve sosyal ilişkilerin iç içe geçtiği güvenilir bir ağın sembolüdür.
Betonart Mimarlık Yaz Okulu bu yıl katılımcıların betonun kendi içinde barındırdığı bu çok katmanlı “network I ağ” kavramını yeniden düşünmeye ve fiziksel olarak deneyimlemeye davet ediyor.
Yüksek Mimar Erhan Vural
2002 yılından bu yana düzenlediğimiz BETONART Mimarlık Yaz Okulu Programı Çimko Çimento Ana Sponsorluğunda 30 Haziran-9 Temmuz 2025 tarihleri arasında Gaziantep Üniversitesi ev sahipliğinde Gaziantep’de düzenleniyor.
Üniversitelerin Mimarlık Bölümü 3. Sınıfı bitirip 4. Sınıfa geçen öğrencilerini yaz okulumuza bekliyoruz.
Başvurular için tıklayınız.
TÜRKÇİMENTO olarak 2002 yılından beri aynı heyecan ve özveriyle “BETONART” markası altında mimarlık öğrencilerine yönelik olarak düzenliyoruz.
İç mimarlık, peyzaj mimarlığı, endüstri ürünleri tasarımı bölümlerinde 3. sınıfı bitirerek 4. sınıfa geçen öğrencilerimize beton malzemeyi hem teorik hem uygulamalı olarak tanıtma imkanı sunan bu program, birçok üniversitede şantiye stajı olarak kabul edilir.
Küratör
Mimar Erhan VURAL, mesleki pratiğini mimarlık ve kentsel tasarımın ayrılmaz bütünlüğü üzerine inşa eder. Kente ve kent yaşamına ait tüm parametreleri, bütüncül ve ölçeğinden bağımsız olarak tüm üretimlerine yansıttığı özgün bir tasarım felsefesi vardır. Yere özgü değerlerin ve gelenekten gelen tecrübenin, güncel tasarım kuramları ve çağdaş teknolojik altyapılar ile harmanlandığı bir üretim sürecini benimser. Ofisinde, bilgisayar destekli ve parametrik tasarımın en güncel olanaklarının kullanıldığı verimli ve sürdürülebilir bir iş akışı vardır.
Yüksek lisansı ve uzmanlık alanı yapıların ve açık alanların kullanım dönüşümü üzerinedir. Uygulanmış ve uygulanmakta olan projeleri stratejik masterplanlar, özellikli tekil konutlar, çoklu konut yerleşimleri, endüstriyel yapıların kültürel amaçlı dönüşümleri, karma kullanımlı yüksek yapılar, ofis yapıları, sanat galerileri ve okul yapıları üzerine yoğunlaşır.
Katıldığı mimari ve kentsel tasarım proje yarışmalarında 30'un üzerinde ulusal ve uluslararası ödül kazanmıştır. Son olarak 2020 yılında Kadıköy Meydanı Kentsel Tasarım Yarışması'nda uygulanmaya değer 1.lik ödülünü kazanmıştır. Aynı proje ile 2022 yılında Ulusal Mimarlık Ödülleri, Çevre Dalı ödülüne layık görülmüştür.
Erhan VURAL, tasarımlarını mümkün olduğunca çok paydaşın bakış açısı ile zenginleştirmeyi önemser. Bu sebeple 2012’de MVRDV, 2013’de AECOM, 2016’da KCAP, 2023’de KKAA gibi uluslararası saygın firmalar ile ortak projeler üretmiştir.
Mimari ve kentsel tasarım pratiklerini yeni nesil sanat yaklaşımları ile harmanlayarak ortaya çıkardığı “Parametrik Portre” ve “Yılbaşı Ağacı” isimli eserleri, 2019 yılında Eindhoven’da gerçekleşen Dutch Design Week kapsamında sergilenmiştir. Kentsel tasarım ve Mimari Tasarım alanındaki ütopyalarını ise çeşitli mecralarda NFT koleksiyonu olarak sergilemektedir.
Erhan VURAL, 2005 yılında mimarlık ve kentsel tasarım üzerine yenilikçi ve provokatif fikirler üretmek için kurulan -aboutblank- isimli kolektifin kurucularından biridir. Kolektifin kurucu ortakları günümüzde kendi ekipleriyle kendi disiplinlerine öncülük etmektedir.
Erhan VURAL, İstanbul SMD 12. Dönem Yönetim Kurulu üyesidir. Mesleki pratiğinin yanı sıra, birçok üniversitenin mimari tasarım programlarında atölye yürütücülüğü, davetli jüri üyeliği yapmakta ve seminerler vermektedir.
Erhan VURAL, 1983 Antalya doğumludur. YTÜ Mimarlık Fakültesi’nden 2007 yılında lisans, 2019 yılında yüksek lisans derecesi ile mezun olmuştur. YTÜ Mimari Tasarım doktora programında akademik çalışmalarına devam etmektedir.
Koordinasyon
İstanbul merkezli Atelier A34’ün kurucusu ve yaratıcı yönetmenidir. Özyeğin Üniversitesi’nde mimarlık eğitimi aldıktan sonra, Hollanda’daki TU Delft’te mimarlık yüksek lisansını tamamlamıştır. Akademik eğitimi boyunca mimari tasarım, malzeme teknolojileri ve yapılı çevrede sürdürülebilirlik üzerine yoğunlaşmış; TU Delft bünyesinde mimari malzemeler üzerine araştırma projelerinde görev almış ve ders vermiştir. Bu süreçte geliştirdiği araştırmacı ve eleştirel bakış açısını, pratiğinde de deneysel ve yenilikçi çözümler üretmek için kullanmaktadır.
Malzeme odaklı tasarım anlayışını, özellikle deneysel beton çalışmaları üzerinden derinleştiren Fatih, yurtdışında beton çalışmaları üzerine yayımlanmış bir kitabın editörlüğünü üstlenmiştir. Yurtiçi ve yurtdışında farklı ölçeklerde mimari ve iç mekân projeleri yürütmüş; her projede mekâna özgü, işlevsel ve estetik çözümler üretmeyi amaçlamıştır. Mimarlık pratiğinin yanı sıra, çeşitli uluslararası atölyelerde eğitmenlik yapmış ve akademik yayınlara katkıda bulunmuştur.
Moderatör
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nden 2009 yılında mezun olduktan sonra, 2011 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimari Tasarım Bölümü'nde burslu olarak yüksek lisansını tamamladı. Yüksek lisans eğitimi sırasında İstanbul, Amsterdam ve Amman'da çok sayıda atölye ve yarışmaya katıldı. 2012-2014 yılları arasında Bilgi Üniversitesi'nin mimari tasarım stüdyosunda eğitmen olarak görev aldı ve aynı zamanda Teğet Mimarlık Ofisi'nde profesyonel kariyerine başladı. Bu dönemde Yapı Kredi Kültür Sanat Binası, Selçuklu Otizm Eğitim Kampüsü (SOBE) ve Venedik Mimarlık Bienali, Darzanà projesi gibi önemli projelere katkıda bulundu.
2021 yılında Mert Üçer ile birlikte Novos Stüdyo’yu kurdu. Moda İskelesi ve Taş Mektep gibi kamusal yapıların yeniden işlevlendirilmesi projeleri ile 2023 & 2024 yılı Arkitera Mimarlık Yıllığı seçkisinde yer aldı. 2025 yılında Arkitera Genç Mimar Ödülü’ne layık görüldü. Çeşitli ölçeklerdeki mimari projelerine Novos Studio çatısı altında devam etmektedir.
Koordinasyon
1982 Osmaniye doğumlu. Lisans eğitimini Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Bölümünde tamamladı. Lisans eğitimi sırasında “2005 Betonart Yaz Okulu” başta olmak üzere, 2006 “Osmaniye İli Merkez ve İlçeleri Kültür Envanteri Yüzey Araştırması” gibi çeşitli çalışmalara katıldı. Lisans eğitimini tamamladıktan sonra bir yıl Doç. Dr. Hakkı Moltay ile birlikte MİMTA Mimarlık tasarım ofisinde, bir buçuk yıl Bayrampaşa Forum A.V.M şantiyesinin dış kabuk ve çatı işlerinde çalıştı. Çeşitli ulusal ve uluslararası sempozyumlarda basılmış bildirilerinin yanı sıra Bilkent Kültür Girişimi’nin 2011 yılında “Sizin Ellerinizle Şekillensin, Kültür Ürünlerine Dönüşsün” sloganıyla düzenlediği yarışmada grafik dalında 2. lik ödülünü kazanmıştır.2013 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimari Tasarım Sorunları programından “Değişen Toplum, Kültür, Gelenek Ve Sosyal Yapının Mekan Oluşumuna Etkisinin; Kadırga Semti Örneğinde İncelenmesi” başlıklı teziyle mezun olmuştur. 2010-2014 yıllarında İstanbul Kültür Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi İç mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümünde Araştırma Görevlisi olarak çalışmıştır. 2014-2015 yılları arasında New York Üniversitesi’nden (N.Y.U) “Modern Mimari 1990-2014” ve “New York; Mimari ve Değişen Yaşam Biçimleri” derslerini almak için bir yıl New York Şehrinde yaşamıştır. 2008-2014 yılları arasında “Betonart Yaz Okulu” moderatörlüğünü üstlenmiş,2014 yılında aynı workshop’un yürütücülüğünü devralmıştır. 2015-2016 yılları arasında Zirve Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesinde öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. 2017-2019 yılları arasında İstanbul Arel Üniversitesi ve İstanbul Kültür Üniversitesi İç Mimarlık ve Mimarlık Bölümlerinde dersler vermiştir. Ayrıca 2017-2019 yıllarında tasarım eğitimine yeni başlayan öğrencileri informel çalışmalarla tanıştırmayı amaçlayan “Mimarlığa Merhaba” projesinin koordinatörlüğünü yapmıştır.2021-2022 bahar döneminde Erasmus+ bursu kazanarak Dresden Teknik Üniversitesinde "Making Heimat" modülü kapsamında dersler vermiştir. 2019-2022 yılları arasında İstanbul Arel Üniversitesi Mimarlık bölümünde tam zamanlı öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. 2022 yılında İstanbul Arel Üniversitesi İç Mimarlık bölümüne Dr. Öğretim Üyesi olarak atanmış ve bu göreve devam etmektedir.
Moderatör
1983 yılında İstanbul’da doğdu. 2002 yılında Galatasaray Lisesi’nden, 2007 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu. 2009 yılında, İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimari Tasarım Programı’nda yüksek lisans eğitimini tamamladı. 2011-2021 yılları arasında farklı üniversitelerin mimari tasarım stüdyo derslerinde yürütücü olarak yer aldı. Mimarlık pratiği süresince ürettiği projeler ulusal, uluslararası ve davetli yarışmalarda çeşitli ödüller kazandı. 20 yıla yaklaşan mimarlık serüveni boyunca, Ergün Mimarlık bünyesinde çeşitli işlev ve ölçeklerde ürettiği projelerinin önemli bir kısmı gerçekleşti. Halen Ergün Mimarlık ortağı olarak mimari tasarım faaliyetlerini sürdürmektedir.
Koordinasyon
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu. Eğitim sürecinde, Dome+ Partners ve Atelye K gibi farklı ölçeklerde tasarım ve uygulama pratiği yürüten mimarlık ofislerinde staj yaparak mesleki deneyim kazandı. Lisans yıllarında, öğrenci mimarlık yarışmalarının yanı sıra 2024 Betonart Yaz Okulu ve Alman Arkeoloji Enstitüsü’nün yürüttüğü Pergamon Antik Kenti Yüzey Araştırması gibi disiplinlerarası atölye ve saha çalışmalarında yer aldı. Bu süreçte özellikle bağlam analizi, tarihsel katmanlaşma, kolektif hafıza ve kamusal mekân üretimi gibi temalar etrafında derinleşti.
Lisans sonrası, AURA İstanbul araştırma programına kabul edilerek “Heterotopya: Bir Kent Hikâyesi” başlığı kapsamında terk edilmiş endüstri yapılarını, mekânsal süreklilik, dönüşüm ve yeniden işlevlendirme bağlamında ele alarak, eski ve yeni arasında oluşan ara-mekânlara dair çözümlemeler geliştirerek mimari üretimi kuramsal bir zeminde sürdürmeye devam ediyor.
Moderatör
İstanbul Kültür Üniversitesi’nde Mimarlık ile İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümlerini, yüksek onur derecesiyle tamamladı. Farklı ölçekteki mekânsal sorunlara kavramsal ve yaratıcı çözümler üretmeyi hedefleyen yarışmalarda ödüller kazandı. AURA İstanbul araştırma programına kabul edilerek, "Valens Kemeri: Tektonik ve Bağlamsal Karşılaşmalar" başlıklı çalışmasıyla mimarlık, gündelik yaşam ve bağlam ilişkisine dair eleştirel bir söylem geliştirdi. Akademik ve mesleki üretimlerini, kuramsal ve görsel araştırmalarla derinleştirerek sürdürmektedir. Mimarlık pratiğini; eleştirel araştırma, kentsel bağlam ve gündelik hayatı birlikte düşünen, teknik olduğu kadar kültürel ve toplumsal katmanları da gözeten çok yönlü bir yaklaşım çerçevesinde sürdürmeye çabalamaktadır.
Temiz, 2020 yılından bu yana Tabanlıoğlu Mimarlık bünyesinde çalışmakta; farklı bağlamlara sahip proje ve yarışma süreçlerine katkı sunmaktadır. Bu kapsamda, mimarlık pratiğini ulusal ve uluslararası davetli yarışmalar aracılığıyla farklı coğrafi, kültürel ve programatik bağlamlara taşıma fırsatı bulmuştur. Bu deneyimler, farklı programlara sahip yapıların tasarım ve uygulama süreçlerine bütüncül bir yaklaşımla dahil olmasını; projelerin bağlamsal ve işlevsel ihtiyaçlara duyarlı şekilde geliştirilmesini mümkün kılmaktadır. Özellikle, İstanbul’un kıyı hattı dönüşüm sürecinde öne çıkan Tersane İstanbul projesinde, tarihî dokunun yeniden işlevlendirilmesi ve yeni yapıların bu dokuya eklemlenmesi süreçlerinde yer almış; eski ve yeni arasındaki geçişin mekânsal çözümlemelerine odaklanmıştır.
Akademik Danışman
1982 yılında Gaziantep’te doğan Dr. Öğr. Üyesi Esra Gürbüz Yıldırım lisans eğitimini İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık bölümünde tamamlamıştır. Yüksek lisans ve doktora derecelerini yine İTÜ Mimari Tasarımda Bilişim programında almıştır. 2007 yılında İTÜ'de araştırma görevlisi olarak akademik kariyerine başlamış, 2011 yılında Gaziantep Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde öğretim görevlisi olarak görevine devam etmiştir. 2019 yılında Dr. Öğretim Üyesi unvanını almış ve halen aynı fakültede akademik çalışmalarını sürdürmektedir.
Görev süresi boyunca çeşitli idari sorumluluklar da üstlenen Yıldırım, mimari tasarım, tasarımda bilişim, kentsel kültür ve kültürel miras konularında çalışmalar gerçekleştirmiştir. Akademik çalışmalarında, mimari bellek ve kent kimliğinin korunmasına yönelik disiplinlerarası yaklaşımlara odaklanmaktadır.